Meme Kanserinin Cerrahi Tedavisi

Cerrahi yöntemin 3 şekli var;

  • Tüm memenin alınması (mastektomi),
  • Sadece kanserli kitlenin çıkartılması (lumpektomi),
  • Memenin bir bölümünün çıkartılması (quadranektomi).

Bu yöntemlerden hangisinin seçileceği, bazı kriterlere ve hastanın isteğine bağlı. Eğer bu kriterlere uyulursa, tüm memenin alınması ve diğer cerrahi yöntemler arasında sağlık açısından bir fark olmuyor. Yalnız memenin tümünün alınmadığı durumlarda, mutlaka ışın tedavisi (radyoterapi) yapılması gerekiyor. Memenin tümü alındığında da bazı özel durumlarda radyoterapi uygulaması gerekli oluyor. Bu kriterlere radyoterapi bölümünde detaylı olarak değineceğiz.

Memenin Tümünün Alınması (Mastektomi)

Memenin tamamı çıkartılıyor. Bu yöntem tüm kadınların korkulu rüyası olmakla birlikte, birçok kadın bu yöntemi tercih ediyor. Çünkü bu yolla hastalığın kökünden tedavi edileceğini düşünüyorlar. Bu psikolojik olarak hastayı rahatlatıyor.

Bazı özel durumlarda, hastanın tercihi göz önüne alınmaksızın memenin tümünün alınması gerekebilir. Memenin tümünün alınmasını gerektiren kriterleri sıralayalım.

Kanser meme başına yakınsa

Tümör, meme başına 2-3 cm kadar yakınsa meme başının da çıkartılması gerekiyor. Bu durumda kalan kısım meme başı olmadığı için estetik olarak bir anlam taşımıyor. Bu nedenle memenin tümü alınıyor.

Meme küçük tümör büyükse

Tümör çıkartıldığı zaman geride kesinlikle kanserli doku kalmamalıdır. Bu nedenle tümörün etrafından bir miktar sağlam doku da çıkartılır. Küçük memeden büyük bir parça çıkartılınca, kalan meme estetik olarak pek anlam taşımıyor ve memenin tümü alınıyor.

Kanser memede birden fazla noktadan başladıysa

Bazen kanser memede birden fazla odakta yaygın olarak başlayabiliyor. Bu durumda tüm memenin alınması gerekiyor.

Hastanın ekonomik ve sosyal durumu

Memenin tümünün alınmadığı, sadece kanserli dokunun çıkartıldığı ameliyatlarda, mutlaka radyoterapi gerekiyor. Bu hastaya ek bir ekonomik yük getiriyor, radyoterapi ülkenin sadece belirli merkezlerinde olduğu için ulaşım sorun olabiliyor ve bu sorunlar nedeniyle de memenin tümünün alınması gerekebiliyor.

Daha önce göğüs bölgesine başka bir hastalık nedeniyle ışın tedavisi uygulanmışsa

Bu durumda ikinci kez ışın tedavisi uygulanamıyor ve memenin tümünün alınması gerekiyor.

Kanser ileri aşamadaysa

İleri aşamada olan ve meme içinde yayılmış bir kanser için tüm memenin alınması gerekiyor.

Hastada radyoterapi uygulanmasını engel olacak bir başka hastalık varsa

Sistemik lupus, skleroderma veya diğer kollagen doku hastalıkları olan hastalarda radyoterapi uygulanamıyor. Memenin tümü alınmadığı zaman mutlaka radyoterapi uygulanması gerektiği için bu kişilerde memenin tümünün alınması gerekiyor.

Sadece Kanserli Bölgenin Çıkartılması (Meme Koruyucu Cerrahi)(Lumpektomi)

Yukarıda bahsettiğimiz sorunlar yoksa ve hastanın kendisi de memesinin tümünün alınmasını istemiyorsa, sadece kanserli bölge çıkartılabilir. Özellikle genç kadınlar memelerinin tümünün alınmasını istemiyorlar. Bu hastalarda meme koruyucu ameliyatlar yapılabilir. Fakat buradaki çelişki de, gençlerde kanserin biraz daha saldırgan davranması. Bu noktada önemli bir kararı, hekiminize danışarak birlikte vermeniz gerekiyor.

Meme koruyucu cerrahi yöntemde birkaç önemli nokta göz önüne alınmalıdır. Ameliyattan sonra geride hiç kanserli doku kalmamalıdır. Bu, patoloji raporunda “cerrahi sınırları temiz” şeklinde bildirilir. Eğer tümörün bir kenarında cerrahi sınır temiz değilse, yani memede kanserli doku kalmışsa, mutlaka tekrar ameliyat edilerek kalan kanserli dokunun çıkartılması gerekiyor.

Bu yöntemin getirdiği bir diğer sorun da, bu hastaların mutlaka ışın tedavisi görmeleri gereği. Sosyal güvenceniz yoksa ışın tedavisi pahalı bir yöntem. Ortalama beş hafta süre ile her gün tedaviye gelmek gerekiyor. Işın tedavisinin bazı yan etkileri de olabiliyor. Buna daha ileride değineceğiz.

Memenin Büyük Bir Bölümünün Alınması

Bazı hekimler, kanserli dokunun etrafında büyük bir bölümün de birlikte çıkartılmasının daha iyi olacağını savunuyorlar. Bu uygulama ile kalan memenin estetik yapısı oldukça bozuluyor. Bu nedenle beraberinde plastik cerrahi yöntemlerle kalan memenin estetik yapısı korunmaya çalışılıyor. Bu yapılmadığı takdirde, memenin tümünün alınmasından daha iyi bir estetik görünüm kazandırmak mümkün olmuyor.

Quadrenektomi sonrası da mutlaka radyoterapi uygulanması öneriliyor.

Koltuk Altı Lenf Düğümlerinin Alınması

Meme ameliyatı sırasında koltuk altındaki lenf bezlerine kanserin atlayıp atlamadığının bilinmesi gerekiyor. Bunun için memedeki kanserli bölgeye bir boya veya radyoaktif madde veriliyor. Daha sonra bu madde koltuk atındaki hangi lenf düğümüne gitmiş ise o lenf düğümü çıkartılıp patolojide inceleniyor. Eğer kanser hücreleri bu lenf düğümüne atlamış ise koltuk altındaki tüm lenf düğümleri çıkartılıyor. Eğer atlamamış ise koltuk altındaki lenf düğümleri çıkartılmıyor. Bu yönteme sentinel lenf düğümü araştırılması deniyor

Kanserin başka bir organa atlamadığı anlaşılırsa, koltuk altı lenf düğümlerinin de cerrahi olarak çıkartılması gerekiyor. Burada iki amaç var; Koltuk altı lenf düğümlerine kanserin sıçrayıp sıçramadığı araştırılarak hastalığın evresi hakkında bilgi ediniliyor; tedavinin daha sonraki aşamaları buna göre yönlendiriliyor.

Bu bölgedeki lenf düğümlerine kanser atlamışsa cerrahi olarak kanserli doku uzaklaştırılıyor.

Kanser diğer organlara sıçramışsa; yeni meme kanseri teşhisi konan bir hastada tedaviye başlamadan önce bazı laboratuar testleri ile başka bir organa kanserin sıçrayıp sıçramadığı araştırılmalı. Eğer başka bir organa atlama söz konusuysa o zaman sadece memeyi veya kanserli dokuyu almak yeterli oluyor. Koltuk altı lenf bezlerinin alınmasına gerek olmuyor ve tedaviye ilaçla (kemoterapi) devam ediliyor.